Liverpool'dan İlk İzlenimler

17 Ağustos 2013 Cumartesi

Sezonun ilk sınavını orta sıra (ve altı) takımlarından Stoke City’e karşı veren Liverpool –ilk maç olmasına rağmen- hazır bir görüntü ortaya koydu(ya da Stoke City’nin yetersizliği böyle bir görüntüye yol açtı) diyebiliriz. Rodgers’ın yüksek miktarda pasa dayalı oyun felsefesi kaldığı yerden devam ediyor.  Çok daha farklı bitebilecek maç, Begovic’in bugünkü performansı nedeniyle sadece tek farkla sona erdi. Liverpool’un ikinci bitirdiği 2008/2009 sezonundan sonraki dört sezonda açılış maçlarını kazanamamış olması gerçeği, bu maçın 88. dakikasındaki penaltıyla kendini hatırlatsa da, Mignolet gole izin vermeyerek üç puanın Anfield’da kalmasını sağladı. Liverpool 11’inin sezonun açılış maçında sergilediği performanstan aklımda kalanlar şöyle:
Mignolet: Maçın başında yaptığı iki hata (birincisi; gelen ortada boşa çıkması, diğeri geri pası ayağında fazla tutması nedeniyle topu uzaklaştırırken rakibine çarptırması) “acaba Reina’yı aratacak mı” sorularını akla getirirken, maçın genelinde Stoke City’nin pasif oyunundan dolayı fazla zorlanmadı. Fakat 88’deki penaltı vuruşunda ve sonrasında hemen reaksiyon gösterip ayağa kalkarak yaptığı kurtarış Liverpool’un elindeki 3 puanın 2’sini kaybetmesini önledi. Anfield’da iyi bir başlangıç yaptığını söylemek yanlış olmaz.
Jose Enrique: Maç boyunca neredeyse kendi yarı sahasından çok rakip yarı alanda bulunan Enrique,  hücumda etkili pozisyonlara girerken defansif  görevlerini yapmayı da unutmadı. Maçın en iyilerindendi.
Agger: Tüm maçta Toure’yle  uyumlu bir görüntü sergilese de son dakikalarda yaptığı hatayla Liverpool’un 2 puanına mal oluyordu. Mignolet’e teşekkür etmeli.
Toure: Anfield’a Liverpool formasıyla ilk kez ayak basmasına rağmen oldukça iyi bir ilk maç çıkardı.  Stoke City’nin de katkısıyla Agger’le birlikte maçı çok önde oynadılar. Hava toplarındaki üstünlüğü, savunmada ve korner organizasyonlarında Liverpool’a önemli katkılar sağlayacak.
Glen Johnson: Diğer bek Jose Enrique’yle birlikte hücumda sıkça yer aldılar. İlk yarıdaki Liverpool ataklarının genellikle sağ kanattan gerçekleşmesinde fazlaca rol aldı. Savunmada önemli bir hata yapmaması ve kademelere zamanında girmesi iyi bir maç çıkardığını destekleyici örneklerden.
Gerrard: Bandiera için klasik bir gün. Takımın sıkıştığı zamanlarda oyunu açan pasları ve oyunun yönünü aniden değiştirmesi Liverpool’un bugünkü rahat görüntüsünü ortaya çıkaran  faktörlerdendi.
Lucas Leiva: Çok ön planda olmasa da defansif anlamda yaptığı işleri göz ardı edersek ona büyük haksızlık yapmış oluruz. Savunmasının hemen önünde yaptığı presler zaten az sayıdaki Stoke City atağını etkisiz  kılarken,Gerard’la olan uyumu Liverpool orta sahasının maç boyunca rakibine üstünlük sağlamasının temel nedeniydi. Gerrard-Lucas ikilisinin uyumu ve devamlılığı Liverpool’un sezon sonunda puan tablosundaki konumunu belirleyecek belki de en önemli etken.
Henderson: Daha çok orta üçlünün sağında yer alan Henderson’ın bu maçı gol atamadan  tamamlamasındaki tek neden, son vuruşları çok kötü kullanmasıydı. Hücumda pozisyonlar bulmasına rağmen maç boyunca çok ön plana çıkamadı.
Iago Aspas: Bu sezon Premier Lige La Liga’dan gelen çok sayıdaki oyuncudan biri olan Aspas maçın öne çıkan futbolcularından biriydi. Zaman zaman ikincil forvet zaman zamansa FM tabiriyle ‘deep lying forward’ görevi üstlenen Aspas, topsuz alandaki oyunuyla ve takımın hücum yükünü Coutinho’yla birlikte sırtlamasıyla iyi bir görüntü sergiledi.
Coutinho: Maçın en dikkat çeken oyuncusu demek çok da yanlış sayılmaz. Maçın genelinde ileri üçlünün solunda yer alan Coutinho, çok iyi bir oyun görüşü sayesinde Liverpool ataklarında bitirici pasları yaratan isimdi. Ceza sahası içine yapılan koşuları görmekte ve koşuyu yapanları topla buluşturmakta çok az problem yaşayan 21 yaşındaki oyuncu, bu maçtaki görüntüsüyle Liverpool adına sezonun en önemli oyuncularından biri olabileceğinin sinyallerini verdi.
Sturridge: Geçen sezonun ikinci yarısında oldukça iyi bir görüntü sergileyen Sturridge, bu maçta Liverpool’un en uçta bulunan ismiydi. 13/14 sezonunda Premier Lig’in gol perdesini açan futbolcunun topla birlikte oldukça süratli olması ve bilek hakimiyeti, onu ceza sahası içinde çok tehlikeli bir oyuncuya dönüştürüyor.Sakatlıktan henüz dönmesine ve Suarez’in sahada olmamasına rağmen iyi işlerine kaldığı yerden devam etti.
Share this article :

0 yorum:

Speak up your mind

Tell us what you're thinking... !

 
Support : Creating Website | Johny Template | Mas Template
Copyright © 2011. Hayatın Futbolu - All Rights Reserved
Template Created by Creating Website Inspired by Sportapolis Shape5.com
Proudly powered by Blogger