Eric Cantona - The King

21 Nisan 2013 Pazar



İngilizler kaç tane Fransız'ı bu kadar sevmiş olabilirler? Kaç tane Fransız için tribünde hep bir ağızdan besteler söylemişlerdir? Hiç şüphesiz ki oyunculuk kalitesinden, karizmasına kadar her şeyiyle çok sevilen Cantona, İngiltere'deki lakabıyla ''The King'', yukarıda saydıklarımızı yaşamış sayılı Fransızlardan biri. Oyunculuğunun yanında kalkık yakalarıyla ekol haline geldi ve bir nesil halı sahada forma yakaları kalkık oynadı.


Eric 24 Mayıs 1966'da Marsilya'da dünyaya geldi. Küçüklüğünden beri sanata ilgiliydi. Başlıca ilgi alanları ise resim ve heykeltraşlıktı. Futbolculuk kariyerine 1983'te Aj Auxerre'de başladı. 13 maçta 2 gol atabildi ve maalesef kendini gösteremedi. 85-86 yıllarında Martigues forması giymeye başladı. Fakat burada da iyi bir performans sergileyemedi. Hatta tek maçta bile forma giyemedi ve eski takımı Auxerre'nin yolunu tuttu. 86-88 yılları boyunca burada forma giydi ve 68 maç oynayıp 21 gol kaydetti. İşte tam da bu dönemde Fransa'da yavaş yavaş Cantona'nın sesleri duyulmaya başlamıştı.

88 sezonunun sonunda 2 Milyon Frank'a Marsilya'ya satıldı. Agresif kişiliğini burada sergilemeye başladı. Torpedo ile oynanan dostluk maçında oyundan alınmasına sinirlenen Eric çıkarken formasını yırtar ve tribünlere atar. Daha sonra Bordeaux'ya kiralanmıştır. Bordeaux'da 11 maçta forma giyip 6 kez fileleri havalandırdı.

Evet Eric'in Fransa turu devam ediyordu. 1989 yılında Montpellier'de forma giymeye başlayan Eric burada 33 maçta forma şansı bulup 10 gol kaydetmiştir. Ve Montpellier ile Fransa Kupasını kazanmıştır. Fakat agresif kişiliği burada da kendisini gösterdi. Takım arkadaşı ile soyunma odasında kavga etti. Saldırgan tavırlarından ötürü takımdan gönderilmesi kararlaştırıldı.
1 Milyon karşılığında Nimes'e satıldı ve Nimes'te takım kaptanlığına yükseldi. Eric'in ilk kaptanlık deneyimiydi bu.

YİNE ERİC YİNE GERGİNLİK

Nimes'de forma giyerken hakeme top fırlattı ve disiplin kurulu tarafından 1 ay ceza aldı. Fakat Eric yine uslu durmadı ve kendisine ceza veren kurumdaki üyelere ''Salak,beyinsiz'' dedi. Bu açıklamaları üzerine cezası 1 aydan 2 aya çıkartıldı.
Tüm bu yaşanan olaylar Eric'in geçmiş olaylarıyla da birleşince üzerinde bir halk baskısı oluşmaya başladı. Fransa'da halkın bazı kesimleri futbolu bırakması gerektiğini düşünürken bazı kesimler ise ona destek oldu. 91 yılında kontratı feshedildi.



66 WAS A GREAT YEAR FOR ENGLİSH FOOTBALL. ERİC WAS BORN

1992'de İngiltere'ye gitti. Sheffield Wednesday'in teklifini reddederek Leeds United'a transfer oldu. Leeds United ile Lig 1 şampiyonluğu yaşadı ve bu şampiyonlukta büyük pay sahibi oldu.
Ülkesinde sevilmeyen, futbolu bırakması istenen Eric Cantona'ya burada şarkılar yazıldı. ''Ooh Aah Eric Cantona'' bestesi tribünlerde sıkça duyulur oldu. Elland Road'da adeta simge oldu Eric. Leeds United'da 28 maça çıktı. 1992-1993 sezonu tamamlanmadan Leeds United'dan ayrıldı. Leeds o sezon ligi 17. sırada tamamladı.



ERİC THE KİNG

''Onları ilk gördüğümde bu çocuklar Manchester'lı. Bana dokunduklarında, benimle konuştuklarında onları mutlu etmek ve bugüne kadar gördükleri tüm futbolculardan farklı olduğumu göstermek istedim.''


İngiliz devi Manchester United'ın yolunu tutan Eric burada ''The King'' lakabını alacaktı. United onunla birlikte tam 26 yıl sonra Premier Lig şampiyonu olacaktı. Bunu; 1993, 1994, 1996, 1997 yıllarındaki şampiyonluklar takip etti. 1994 yılında PFA tarafından yılın oyuncusu seçildi. 

1996-1997 sezonunda takımın kaptanı Steve Bruce sakatlandı. Ve Eric Cantona artık takımın yeni kaptanıydı.

Olaylar burada da yakasını bırakmadı elbette. Leeds United maçında taraftarlarla tartıştı ve para cezası aldı. Galatasaray maçında hakemi şike yapmakla suçladı. Türk polisi ile tartışıp 4 maç ceza aldı. Eşiyle kendisini görüntüleyen TNT muhabirini tartakladı.

KUNG-FU KİCK



Ve asıl olaya geldi sıra. Eric belki de bugüne kadar saha içerisinde karıştığı olaylar arasında en büyük hatayı burada yaptı. Crystal Palace maçında oyun alanından çıkarken tribünden Matthew Simmons isimli Crystal Palace taraftarı Eric'e bir şeyler söyledi. Söylediği şey her ne ise Eric'i çok kızdırdı. Eric görevlileri aşarak taraftara uçan tekme attı. Bu hareket İngiltere'de ''Kung-fu kick'' olarak isimlendirildi.  Eric'e göre Simmons ona ''Ülkene dön pis Fransız!'' demişti.

Bu olaydan dolayı 2 hafta hapis cezası aldı. Bu ceza 120 saatlik kamu hizmetine dönüştürüldü. Sahalardan ise 9 ay men edildi.
Kendisine yöneltilen ''Futbol hayatın boyunca yaşadığın en iyi an nedir?'' sorusuna ''En iyi anı mı? Çok güzel anılarım var ama Crystal Palace maçındaki o holigana attığım tekmeyi tercih ediyorum.'' cevabını vermesi onun bu hareketinden hiç de pişmanlık duymadığını gösteriyordu.

VEDA VAKTİ

18 Mayıs 1997 Eric Cantona futbolu bıraktığını açıkladı. Bu durum İngiltere'de, özellikle Manchester United taraftarında şok etkisi yarattı.  Eric futbolu 31 yaşında bıraktı. 
Futbolu bıraktıktan sonra sanatla ilgilenmeye başladı. Filmografisine bakacak olursak;

1995- Le Bonheur Est Dans Le Pre
1995- Eleven Men Againist Eleven
1998- Elizabeth
1998- Mookie
1999- Les Enfants du Marais
2001- La Grande Viel
2003- L'outremangeur
2005- La Vie Est a Nous
2005- Une Belle Histoire 
2009- Looking For Eric

2006 yılında Joga Bonito organizasyonunun sözcülüğünü yaptı. Ve Nike reklamlarında oynadı.

2001 yılında Manchester United taraftarının oyuyla yüzyılın futbolcusu seçilmiştir. Görünen o ki Machester United taraftarı onu hiç unutmadı. Eric de onları unutmamış olacak ki: '' Öldükten sonra bedenimi yakın, küllerimi Old Trafford'a serpin.'' , ''Bu gün hala taraftarın adımı bağırıyor olması beni çok gururlandırıyor. Ama bir gün susarlarsa diye korkuyorum. Çünkü seviyorum.  İnsan sevdiklerini kaybetmekten korkar.'' sözlerini söylüyor.

ERİC ETKİSİ

Eric sahadaki futboluyla, karakteriyle İngilizleri o kadar etkilemiş olacak ki, George Best onun hakkında: '' Onunla aynı takımda olmak için içkiyi bile bırakırdım.'' demiştir. 

Eric'ten sonra United'ın 7 numaralı formasını giyen David Beckham ise bu olayın kendisi için nasıl önemli olduğunu şöyle anlatıyor: ''10 numaralı formanın bir tarihi vardır. ama tedd sheringham bize transfer olduğu zaman, ben malta'da tatildeyken patronun bana telefon açıp formayı teddy'e vereceğini söylediğini hatırlıyorum. Açıklama yok, başka bir seçenek yok, tartışma yok. O zamanlar gary neville'e şöyle demiştim: "Bunu niye yaptı? Bunun için niye bana telefon etti? Tatilimi mahvetmek mi istedi?" Yıkılmıştım. Neyi yanlış yaptığımı bulmaya çalışıyordum. Sonra, sezon öncesi kampı için bir araya geldiğimizde bana 7  numaralı formayı ayırdığını gördüm. Patron bana Eric Cantona'nın formasını vermişti. O şerefin bende yarattığı şokla olduğum yerde donakalmıştım."

Eric Cantona hem Manchester United taraftarının kalbine hem de dünya futboluna adını altın harflerle yazdırmayı başardı. Yazımızı Cantona'nın en güzel gollerden biriyle ve onun efsane gol sevinciyle noktalayalım.

Yeni yazılarda görüşmek dileğiyle...



Share this article :

0 yorum:

Speak up your mind

Tell us what you're thinking... !

 
Support : Creating Website | Johny Template | Mas Template
Copyright © 2011. Hayatın Futbolu - All Rights Reserved
Template Created by Creating Website Inspired by Sportapolis Shape5.com
Proudly powered by Blogger