FIFA U-20 Dünya Kupası İspanya-Fransa Maçı

29 Haziran 2013 Cumartesi

Erken finalin kazananı İspanya

Turnuvanın en önemli iki favorisini karşı karşıya getiren maçta İspanyollar maça istedikleri gibi hükmederek Fransa’yı çaresiz bıraktı.


Turnuvanın ve grubun iki favorisinin grupta rakipleriyle oynadıkları karşılaşmalar ele alındığında, maçtan önce İspanya’nın Fransa’ya karşı bir adım önde olduğu düşünülüyordu. Fakat iki takımın maç kadrolarına baktığımızda İspanya’da göze çarpan büyük rotasyon ister istemez akıllara “Her zaman çalışan sistem bu rotasyonla işlevsiz hale gelebilir mi?” sorusunu getiriyordu. İspanya ilk 11’inden tam beş isim kulübede oturtulmuştu. Bunun nedeni, Lopetegui’nin maç sonu basın toplantısında aktardığı gibi tüm oyuncularını ilerleyen turlar için hazır tutmak istemesinden başka bir şey değildi. Fransa kadrosunu incelediğimizde ise Pogba’nın cezalı olması ve Bahebeck’in sakatlığı nedeniyle orta saha ve hücumda meydana gelen değişimler göze çarpıyordu. İlk iki maçta ileri uçta tek başına görev yapan Sanogo’nun yanına yardımcı forvet olarak -orijini kanat olan-  Thauvin çekilerek, orta sahada dörtlü bir kurgu düşünülmüştü. Önceki maçlardan farklı olarak orta sahada üç yerine dört isimle yer almak biraz da İspanya’nın pas yollarını kapatabilmek adına bir önlemdi.



Maç başladığında, oyun beklenen büyük çekişmenin aksine fazlasıyla İspanya lehine ilerliyordu. İlk 20 dakikalık bölümde Fransa neredeyse hiç bir varlık gösterememişti. Orta sahada İspanyollar’ın pas bağlantılarının kesilememesi ve Pogba’nın yokluğunda onun üzerinden şekillenen atakların gerçeklememesi Fransa’yı oldukça zor bir duruma sokmuştu. İspanya sistemi ise sanki rotasyon hiç yapılmamış gibi kaldığı yerden çalışmaya devam ediyordu. İleridede Jese’nin sırtladığı İspanya, Deulefou’nun eksikliğini hissetmiyordu. Bu şartlar altında biten ilk yarıdaki tek gol, Jese’nin turnuva’nın en iyilerinden biri olmaya aday Lucas Digne’yi çok güç durumda bıraktığı pozisyon sonrası yaptığı asistle geliyordu.
İkinci yarı başladığında Fransa adına ortada pek değişen bir şey yoktu. İspanya büyük oranda sahip olduğu top yüzdesiyle oyunu istediği gibi şekillendirmeye devam ederken ikinci yarının başları diyebileceğimiz bir dakikada 2. golü buldu. Bu gol geride kalan dakikalardaki Fransa’yı göz önüne aldığımızda Fransa’nın bugünlük kepenkleri kapattığı anlamına geliyordu. Golden sonraki dakikalarda Fransa, bulduğu bir kaç tehlikeli pozisyon sonrası direklere takılınca 91.dakikada onlar adına gelen maçın tek golü tabelayı değiştirmekten fazla bir anlam içermiyordu.
Pogba’sız Fransa’nın dağınık görüntüsü ve rotasyonlu bir İspanya’nın maça bu kadar hakim olabilmesi İspanya’yı kupa için bir kaç adım öne çıkarıyor. Finale kadar tekrar karşılaşma ihtimali olmayan bu iki favoriden mavi formalı olanı, daha iyi bir takım görüntüsüne kavuşmazsa ilerleyen turlarda fazlasıyla zorlanabilir.




Gereksiz not: İspanya 16 numarası Oliver Torres çok büyük oynamaya devam ediyor.
Gereksiz not 2: Derik ileride İspanya'nın vazgeçilmez stoperlerinden birisi olabilir. İlerleyen günlerde sadece Derik hakkında bir yazı yazacağım, takipte kalınız :)
Share this article :

0 yorum:

Speak up your mind

Tell us what you're thinking... !

 
Support : Creating Website | Johny Template | Mas Template
Copyright © 2011. Hayatın Futbolu - All Rights Reserved
Template Created by Creating Website Inspired by Sportapolis Shape5.com
Proudly powered by Blogger